01 Kasım 2021
Mey Diageo, en beğenilen ve çalışılmak istenen şirketler arasında üst sıralarda yer alıyor. 931 çalışanı bulunan şirket, bu yıl 157 gence çeşitli pozisyonlarda staj imkanı sağladı. Şirketin İK direktörü Birsen Çevik Akgünlü, "İşe alımlarımız yıl sonuna kadar devam edecek” diyor. Z kuşağına esnek, mekan bağımsız, yeteneklerini hayata geçirebilecekleri bir çalışma ortamı sunduklarını söyleyen yönetici, bu kuşağın bir amaçla ilişkilendirme sorlarsa hiyerarşik düzeni ve kalıplaşmış iş yapış şekillerini sorguladığına dikkat çekiyor.
Mey Diageo, dünyada 180 ülkede toplam 21 pazarda faaliyet gösteren, 30 bini aşkın çalışanıyla farklı karakter zenginliklerini kucaklayan Diageo'yu Türkiye'de temsil ediyor. Aynı zamanda Türkiye çapında 9 fabrika, 8 satış bölge ofisi ve distribütörleri ile birlikte bini aşkın çalışanıyla kökleri 150 yıl önce kurulmuş olan İnhisarlar İdaresi'ne kadar giden, daha da önemlisi 500 yıllık bir geleneği gelecek kuşaklara aktarmayı amaç edinen bir şirket.
Mey Diageo İnsan Kaynakları Direktörü Birsen Çevik Akgünlü, farklı coğrafyaların kültürel zenginliklerini harmanladıklarını ve çalışanların kimliklerini oluşturan tüm özelliklerini güvenle ve şeffaf olarak paylaşabilecekleri kapsayıcı bir şirket kültürü yarattıklarını söylüyor.
"Çalışanlarımıza kendilerini gerçekleştirebilecekleri, kendi yeteneklerini hayata geçirebilecekleri ve başarılarını ekip arkadaşlarıyla beraber kutlayabilecekleri fırsatlar sunuyoruz" diye konuşuyor. Akgünlü, "Dünya değişiyor ve değişirken de ihtiyaçlarımız ve seçim kriterlerimiz de başka bir noktaya evriliyor. Tüketiciler arasında duyarlı tüketici kavramı öne çıkarken biz de duyarlı üretici olarak başka bir şirket modelinin mümkün olduğunu kanıtlamaya çalışıyoruz. Sanatı destekleyen, tüm insanların ve canlıların haklarını savunan, çevreye pozitif etki yapan bir şirket mümkün" diyor. Mey Diageo İnsan Kaynakları Direktörü Birsen Çevik Akgünlü, sorularımızı şöyle yanıtladı:
Mey Diageo olarak çalışılmak istenen şirket olma konusundaki elde ettiğiniz başarılar neler? Capital Dergisi tarafından "Çalışana Sunulan İmkanlar" kategorisinde Türkiye'nin en iyi 10 şirketinden biri seçildik. Aynı zamanda En Beğenilen Şirketler Araştırması'nda da içinde yer aldığımız sektörün birincisi olduk. Türkiye'nin önde gelen diğer iş dünyası dergilerinden de benzer ödüllerimiz bulunuyor. Bu ödüller, yaptığımız işin takdir edildiğini gösteriyor. Bu nedenle bizim için çok kıymetli.
Organizasyonumuz, Türkiye'nin hemen hemen her bölgesinde üretim tesisleri bulunan geniş bir coğrafyaya yayılmış durumda. Üretim tesislerimizde, saha satışında, merkez ofisimizde ve bağlarımızda toplam 931 çalışanımız bulunuyor. Çalışanlarımızın yüzde 28'ini mavi yaka oluşturuyor ve raki üreten şirketler arasında sendikayla çalışan tek şirketiz.
Kadınların toplumsal ve ekonomik hayattaki varlığının güçlenmesini ve iş gücüne katılım oranının artmasını destekliyoruz.
Bu süreçte 2016 yılında yüzde 22 olan kadın yönetici oranımız yıllar içinde yüzde 42'ye yükseldi. Bu oran kıdemli yönetici pozisyonlarında yüzde 44'e ulaşıyor. Direktör seviyesindeki rollerde kadınların temsil oranı ise yüzde 57. Geçtiğimiz yıl terfi alan çalışanlarımızın yüzde 59'unu kadın çalışanlarımız oluşturuyor. Elazığ ve Şarköy'deki 3 üzüm bağımızda öncelikle kadınlara istihdam yaratmayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda bağlarımızda yüzde 92 kadın temsiline ulaştık.
Merkez ofiste, saha satışta ve üretimde yer alan çalışma arkadaşlarımızla büyük bir aileyiz. Saha satışında yer alan çalışanlarımız, pandemi döneminde gerekli güvenlik ve hijyen önlemlerini de alarak müşterilerimizi yalnız bırakmadı. Üretimdeki çalışma arkadaşlarımız, müşterilerimize ürünlerimizi sunabilmek için üretim programları dahilinde çalışmalarına devam etti. Merkez ofis rollerindeki çalışanlarımızsa işlerinin mekan bağımsız çalışabilmeye müsait olmasından dolayı, COVID-19 pandemisi öncesinde de ayın belli günlerinde uzaktan çalışabiliyordu. Pandemi sonrası daha da hızlı değişen, belirsizleşen ve teknolojik gelişmelerin getirdiği yeni iş modelleri ve tüketim alışkanlıklarıyla karşı karşıyayız. Çalışanların, toplantı ve e-posta sayılarını azaltıp iş süreçlerini sadeleştirmek istediği, dijitalleşen iş yapış biçimi ile şeffaf iletişim ve güven ihtiyacının ise her zamankinden çok daha fazla ön plana çıktığı yeni bir dönemin içindeyiz. Biz de tüm bu koşulları göz önünde bulundurarak Mey Diageo'nun çalışma yaklaşımını yeniledik.
Nasıl bir yenilemeden bahsediyorsunuz? Yeni çalışma yaklaşımımız bir politika değil, felsefe. Bu felsefe yolculuğunda rotamız hiyerarşiden bağımsız, güven, şeffaf iletişim ve empati odaklı, her yönden çevik bir ekosistem yaratmak üzerine çevrili. Bu ekosistemi çalışanlarımızla birlikte inşa edeceğimizden, bunun arkasındaki düşünce yapısının tüm çalışanlar tarafından anlaşılmasını sağlamak bizim için büyük önem taşıyordu. Bu nedenle "Yeni Bi' Başlangıç" adını verdiğimiz bu proje için farklı departmanlardan 40 kişilik bir komite oluşturduk. Özellikle gençlerden oluşan bu komite, az önce bahsettiğim ihtiyaçlar ve çalışanların geri bildirimleri doğrultusunda neler yapılabileceği üzerinde beraber çalışıp karar alıyor, sonra da alınan kararları tüm şirketle paylaşıyor. Çalışma modelimizi oluştururken çalışanlarımızı "özgürleştirmeyi" hedefledik. Kişisel ihtiyaçlarına göre esnek çalışmaya izin verecek şekilde hibrit çalışma ya da mekan bağımsız çalışma modelleri arasında seçimi kendilerinin yapmalarını istedik. İşinin gereklilikleri dolayısıyla sürekli ofisten çalışmak durumunda kalacak görevler dışında tüm merkez ofis çalışanlarımız kişisel ihtiyaçlarına göre çalışma şekillerini esnetilecek.
Dünya değişiyor ve değişirken de ihtiyaçlarımız ve seçim kriterlerimiz de başka bir noktaya evriliyor. Tüketiciler arasında duyarlı tüketici kavramı öne çıkarken biz de duyarlı üretici olarak başka bir şirket modelinin mümkün olduğunu kanıtlamaya çalışıyoruz. Sanatı destekleyen, tüm insanların ve canlıların haklarını savunan, çevreye pozitif etki yapan bir şirket mümkün. Bu yaklaşımda hedefimiz rakamlar değil, iyilik ve yaratıcılıkla beraber anılmak. Bu yaklaşımı saygı çerçevesinde üç ana temel üzerine inşa ediyoruz; insana saygı, doğaya saygı ve paydaşlarımıza saygı... "İnsana saygı" diyoruz... Toplumsal cinsiyet dengesi konusundaki hassasiyetimizle firsat eşitliği politikası uyguluyor, Türkiye'de tarım işçilerine aynı şartların sunulması konusunda öncülük ediyoruz. Bağlarımızda çalışan kadın ve erkek emekçilere aynı koşulları sağlıyor ve aynı yevmiyeyi veriyoruz. Rakı üreten şirketler arasında sendikayla çalışan tek şirket olmaktan gurur duyuyoruz. Kapsayıcı bir kurum kültürü yaratma hedefiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Gönüllülerden oluşan kapsayıcılık ve çeşitlilik komitemiz liderliğinde, kendimize rehber olarak almak üzere hazırladığımız kapsayıcılık ve çeşitlilik manifestomuz ışığında öncü çalışmalar gerçekleştiriyoruz.
Bu alanda da birçok öncü çalışmamız mevcut. Çiftçi bir şirket olarak sürdürülebilirlik anlayışıyla çalışmalarımızı yürütüyoruz. Şarapta ilk karbon ayak izi ölçümü yapan şirketiz. Kendi bağlarımızda pestisit kullanmıyoruz. Anasonun Islah edilerek kalitesinin artırılması için Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi'yle birlikte çalışıyoruz. Yedi yılın sonunda 3 tip yeni tohum elde edildi, tohumlar için Tarım Bakanlığı'na tescil başvurusu yapıldı ve Mey adına resmi tescilleri alındı. Bunlar, Türkiye'de ticarete konu ve tescilli ilk anason tohumları. 2017 yılından bu yana 320 sürdürülebilirlik projesini hayata geçirdik ve bu yıl ilk Sürdürülebilirlik Performans Raporumuzu yayınladık. "Paydaşlarımıza saygı" diyoruz... Biz, ancak dayanışma içerisinde olarak daha güzel yarınlara ulaşabileceğimizi biliyoruz. "Ekosistem dayanışması" çerçevesinde kamu, çiftçi, müşteri, tarım işçileri, sektör çalışanları, kültür-sanat sektörü, STK'lar ve çalışanlarımız gibi farklı kitleler için projeler geliştiriyoruz. Pandemi döneminde çiftçinin
karşılaştığı ekonomik tahribati azaltmak adına, Elazığ'da ihtiyacımızın 2 katı üzüm satın alımı gerçekleştirdik. Pandeminin ilk aylarında Karaman fabrikasında mevsimden önce hizmetle, yaklaşık 6 milyon şişe kolonya üretimine yetecek miktarda yüksek kaliteli etil alkolün devlet kurumlarıyla koordineli olarak üreticilere tedarik ettik. Bu da 10 milyon TL'lik bir katkı anlamına geliyor. Mekan sahipleri çalışanlarına maaş ödeyen bilsinler diye 160 milyon TL'ye yakın borcu erteledik. Mekanlar yeniden açıldığında siftah olarak toplamda 4 milyon TL katkıda bulunduk.
Bunlar çalışmalarımızdan sadece birkaçı... Peki bütün bunları neden yapıyoruz? Çünkü her zaman bahsettiğimiz gibi kurumsal sosyal sorumluluğunu yerine getirmenin de ötesinde sorumlu bir sosyal kurum olmaya çalışan bir şirket mümkün.
PROGRAMLAR Gençlerimizin kariyer gelişimlerinde yanlarında olmak bizim için gurur verici. 500 yıllık bir geleneği gelecek kuşaklara aktarmayı amaç edinmiş bir şirket olarak sektörün üstatlarının gençlere, gençlerin de üstatlarımıza önemli katkıları olacağını düşünüyoruz. Bu bağlamda iki genç yetenek programımız bulunuyor.
STAJ Yeni Bir Hayat staj programı 6 aylık bir program ve bu programa her altı ayda bir giren 23 stajyerimiz tedarik zincirinden finansa, bilgi teknolojilerinden insan kaynaklarına kadar çeşitli departmanlarda görev alabiliyor. Kariyerlerinde önemli bir iz bırakabilmek adına şirketimiz bünyesinde bulundukları sürece, yaptıkları iş bakımından yüzeysellikten uzak olarak, sorumluluk alabilecekleri ve projeler üzerinde aktif katılım sağlayabilecekleri imkanlar yaratmaya gayret ediyoruz.
MENTORLUK Yeni Bir Hayat mentorluk programımızla ülkemizin çeşitli illerinde öğrenim gören gençlerimizle buluşuyoruz. Bu buluşmalar, yalnızca gençlerimizin kariyer gelişimlerine destek olmakla kalmıyor; biz kıdemli yöneticiler de Z kuşağının olaylara bakış açısını ve geleceğe dair beklentilerini öğreniyoruz. Son tamamlanan programla, çalışma arkadaşlarımız 25 öğrenciye 6 ay süresince mentorluk yaptı. Türkiye'nin yarınları olan gençlerimize yetkinliklerini geliştirmeleri ve iş hayatının gerektirdiği rekabetçi seviyelere çıkmaları için destek olmayı sürdüreceğiz.
SORGULUYORLAR Dünya büyük bir hızla değişiyor. Çalışanlar da öyle... Bir önceki Y kuşağı iş ve özel hayat dengesi talepleriyle karşımıza gelirken, Z kuşağı anlam arıyor. Asıl odağımız çalışanlarımıza "anlamlı" buldukları işi yaparken akışa kapıldıkları, ancak bir rutinde kaybolmadıkları görevler sunmak. Z kuşağı, dijitalleşme ve teknolojik gelişmeler dünyasında ortaya çıkmış bir nesil. İş hayatında son birkaç yıldır var olan bu neslin, bir amaçla ilişkilendiremiyorsa hiyerarşik düzeni ve kalıplaşmış iş yapış şekillerini sorguladıklarını gözlemliyoruz.
FIRSAT SUNUYORUZ Biz de onlara esnek, mekan bağımsız bir iş yapış şekliyle, değer katabildikleri, hak ettikleri değeri gördükleri, kendi yeteneklerini hayata geçirebilecekleri bir çalışma ortamında, başarılarını ekip arkadaşlarıyla beraber kutlayabilecekleri fırsatlar sunuyoruz.
30 YAŞ ALTI 2021 başladığından bu yana stajyer kadromuz dahil 157 kişi Mey Diageo'nun hareketli dünyasına giriş yaptı. İşe girenlerin yüzde 31'i 30 yaşın altındaki kişilerden oluştu. İşe alımlarımız yıl sonuna kadar çeşitli pozisyonlarda devam edecek. 2022 için de devam edeceğini öngörüyoruz, ancak pandeminin getirdiği belirsizlik dünyasında net bir sayı vermek zor.
Dünyada 180 ülkede toplam 21 pazarda faaliyet gösteren, 30 bini aşkın çalışanıyla farklı karakter zenginliklerini kucaklayan bir organizasyonuz. Mey Diageo organizasyonu olaraksa Türkiye çapında 9 fabrika, 8 satış bölge ofisi ve distribütörlerimizle birlikte 1.000'i aşkın çalışanımızla kökleri 150 yıl önce kurulmuş olan İnhisarlar İdaresi'ne kadar giden, daha da önemlisi 500 yıllık bir geleneği gelecek kuşaklara aktarmayı amaç edinmiş bir şirketiz. Farklı coğrafyaların kültürel zenginliklerini harmanladığımız şirketimizin çalışma evreninde; kimliğimizi oluşturan tüm özelliklerimizi güvenle ve şeffaf olarak paylaşabileceğimiz kapsayıcı bir kültürün hakim olduğunu söyleyebilirim. Çalışanlarımıza kendilerini gerçekleştirebilecekleri, kendi yeteneklerini hayata geçirebilecekleri ve başarılarını ekip arkadaşlarıyla beraber kutlayabilecekleri fırsatlar sunuyoruz. Çalışanlarımıza işlerini severek yaptıkları, değer katabildikleri ve hak ettikleri değeri gördükleri bir çalışma ortamı sunmayı önemsiyoruz. Her bir çalışanımızın katkısına değer vererek, birbirimize başarma özgürlüğü sağlıyoruz. Her konuda çalışanlarımızı yetkilendirmek ve güçlendirmek, onlara fırsatlar sunmak, faaliyet gösterdiğimiz yerlerde toplumsal gelişimi desteklemek ve çevreyi korumak hedefleriyle ilerliyoruz.
2019 yılında Manpower'in yapmış olduğu Yetenek Kıtlığı Anketi'ne göre dünyada yetenek kıtlığı yüzde 54, Türkiye'de ise yüzde 51 seviyesinde. En değerli hazinemizin çalışanlarımız olduğunu düşünecek olursak insan kaynakları profesyonellerinin gündeminde bugün ve gelecekteki en önemli başlık yeteneği bulmak ve elde tutmak olacak. Şirket olarak yetenekli kişileri bünyemize kazandırırken en önemli gücümüz, ilham veren çalışanlarımız ve liderlerimiz... Bu noktada en büyük amacımız, en yetenekli çalışanları bünyemize dahil ederken tüm çalışanlarımıza severek çalıştıkları bir iş ortamı sunmak. Aynı zamanda Mey Diageo insan kaynakları departmanı olarak uygulamalarımızla fark yaratan öncü şirketler arasında yer alıyoruz. Rekabetçi ücret politikamız, çalışanlarımızın ailelerini de kapsayan özel sağlık sigortamız, her bir takım arkadaşımızın özel günlerinin bizim için de değerli olduğunu hissettirmek adına uyguladığımız ücretli doğum günü iznimiz var. Anne olan kadın çalışanlarımıza uyguladığımız 26 haftalık ücretli izni baba olan erkek çalışanlarımıza 4 haftalık ücretli izin olarak uyguluyoruz. Yarı zamanlı çalışma politikalarımızla çalışan annelerin iş hayatında sürdürülebilirliklerini de destekliyoruz. Sürekli öğrenmeyle çalışanlarımızın gelişimlerini de destekliyoruz.