Çiftçilik yapılanmalarımız 2005 yılı itibarıyla başladı. 2011 yılından itibaren de Çiftçi Belgesi aldık, dolayısıyla biz aslında kendisi de çiftçi olan bir şirketiz. Ocak 2023 itibarıyla şirketimizde toprak alanıyla ilgili 28'i gıda mühendisi, 12'si tarımla ilgili bölümlerden mezun toplam 40 arkadaşımız görev yapıyor. Tarıma dayalı sanayinin önemli bir oyuncusuyuz. 2024 Nielsen Perakende Raporu’na göre Türkiye’nin en büyük 7. gıda ve içecek, 11. hızlı tüketim şirketi konumundayız.
Ürünlerimizdeki tarımsal bileşenlerin tamamını Türkiye’den temin ediyoruz. Yılda yaklaşık 6,5 milyar liralık tarımsal ürün alıyoruz. Özellikle rakıda Coğrafi İşaret kapsamında üzüm ve anasonun Türkiye topraklarından temin edilmiş ve Türkiye’de üretilmiş olması gerekiyor. Şarap üretimimizde Şarköy ve Elazığ’da toplam 55 hektarlık kendi bağlarımızdan elde ettiğimiz şaraplık üzümlerimizi kullanıyoruz. Üzümlerin bir kısmını da yine ülkemizdeki sözleşmeli çiftçilerimizden alıyoruz.
Tarımda sürdürülebilirliği, geleceğe yaptığımız bir yatırım olarak görüyoruz. Bu kapsamda bilimsel altyapıyı geliştirmek adına üniversite-sanayi iş birliği projelerimizi artırarak çiftçi desteklerimizle de ulusal tarımımıza katkılarımızı sürdürmeye devam ediyoruz. Çiftçilere tohum, gübre ve yakıt yardımının yanı sıra verimliliği artırmak üzere danışmanlık hizmeti de sağlıyoruz. Üretimde çalışan bütün kadın ve erkeklere eşit maaş uygulaması yapıyoruz.
Ege Üniversitesi ile 7 yıldır devam eden anason tohumu ıslah çalışmalarımızda elde edilen 3 adet tohum tescillendi. İsimleri: “Yeni 37”, “Ege 53” ve “Altın 8”. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi’yle yürüttüğümüz projeyle anason tohumlarının iklim ve toprak özelliklerine göre aroma profillerindeki değişimleri belirliyoruz. Çukurova Üniversitesi ile anasonda genotip çalışmasını başlatmayı hedefliyoruz. Alaşehir içki fabrikamızda geçtiğimiz yıl yatırımını gerçekleştirdiğimiz Kraft Rakı üretim tesisimizde çeşitli anason/üzüm gibi hammaddeleri deneme üretimlerinde kullanarak en kaliteli hammaddeye ulaşma çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Tüm tarımsal alımlarımızdan bahsedersek, tarımsal hammadde olarak buğday, sumalık üzüm, şaraplık üzüm, kuru üzüm ve anason alıyoruz. Bu alımların büyük çoğunluğu tedarikçilerimiz üzerinden gerçekleşiyor ve yaklaşık 25-30 bin üreticiye dokunuyoruz. Üzüm alımlarımızın %10’unu İç Anadolu, %35’ini Ege, %10’unu Trakya, %45’ini Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgelerinden gerçekleştiriyoruz.
“Su yaşamın temelidir ve en değerli kaynağımızdır” yaklaşımından hareketle; tüm su stresli alanlarda kullandığımızdan daha fazla suyu yerine koymayı taahhüt ettik. Turkiye’de su stresi yaşanan ve tesislerimizin de yer aldığı bölgeler arasında Alaşehir de yer alıyor. Bu kapsamda bu alanda hayata geçirdiğimiz en önemli projelerimizden biri Şahyar Damla Sulama Projesi. Alaşehir’in Şahyar bölgesinde yer alan 60 hektar büyüklüğündeki alanda damla sulama alt yapısını kurarak 2022 yılından bu güne 58 hektarlık alanda damla sulamaya geçiş sağlanmış olup projemiz devam etmektedir.
Bu projeyle; su varlığının korunması, çiftçilerin bağlarındaki ürün kalitesinin artırılması, verimin yükseltilmesi ve bağcıların gelirinin artırılması amaçlandı. Önceliğimiz; üründeki verim artışından ziyade suyun verimli kullanılması oldu. Geleneksel karık sulama yöntemi, en kıymetli varlığımız olan suyun boşa gitmesine neden olurken, bağların tuzlanmasına ve verimli toprağın zarar görmesine neden oluyor. Diğer taraftan karık sulama için bağcıların sürekli bağlarında suya yön verebilmek için kazma küreklerle çalışmalarına veya kuyular açmalarına neden oluyor. Bölgede şu ana kadar damla sulama sistemine geçen 22 bağcı, ihtiyaç duyulan suyu istedikleri zaman bağlarına zarar vermeden verebiliyor.
Kullanılan su miktarında yaklaşık olarak %50 tasarruf sağlanan bu altyapıyla, 2022 yılından bu yana şu ana kadar yaklaşık 140.000 m3 su geri kazanımı sağlanmıştır. 2022 yılı itibariyle, 2026 yılı sonuna kadar tasarruf edilecek toplam su miktarının yaklaşık 64 olimpik havuzun içini doldurabilecek suya eşit olması öngörülmektedir. Damla sulama projesiyle lokal olarak bölgedeki su varlığını korurken, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın (SKA) 6, 12, 13 ve 15. maddelerine uyum ve katkı sağlandı.
Alaşehir’deki damla su geri kazanım çalışmamıza ek olarak, diğer üretim tesislerimizin de içerisinde bulunduğu Nevşehir, Mersin, Denizli ve Kıbrıs-Taşel de olmak üzere 4 bölgede yer alan; okul, hastane, kamu kurum binaları, yurt, otel vb. su kullanımının en yoğun olduğu tespit edilen bina ve tesislerde de kişi başı su tüketiminin düşürülmesi ve suyun daha verimli kullanımı için toplam 8500 adet musluğa perlatör takımı gerçekleştirilmiştir. Projenin başlangıç tarihi olan 2022 yılından bu yana yaklaşık 186.000 m3 su geri kazanımı sağlanmıştır.
Rakının temel hammaddelerinden biri olan anason tohumunun ıslah edilerek kalitesinin artırılması için Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi'yle birlikte 5 yıl süren bir çalışma sonucu 3 tip yeni tohum elde edildi ve Tanım ve Orman Bakanlığı tarafından "Yeni 37", "Ege 53" ve "Altin 8" olarak isimlendirilen tohumların üçünün de tescili onaylandı. 2020 yılı itibarıyla ise geliştirilen bu 3 yeni çeşidin Mey Diageo adina resmi tescili yapıldı. 5 yıl süren bu projemiz kapsamında anason tohumlarında çeşit geliştirme ve kalite çalışmalarına devam ediyoruz. Raporlama döneminde tescilli anason tohumlarından 200 dönüm alana ekim yapıldı. Her yıl yaklaşık 10-12 ton tohum üretimi gerçekleştirip çiftçiye dağıtıyoruz. Yaklaşık 200 ton anason tohumu ise rakı üretiminde kullanılıyor.
Mey|Diageo olarak yürüttüğümüz “Yeni nesil çiftçilik” projesi kapsamında aşağıdaki konularda çalışmalar yürütüyoruz:
Mey Diageo'nun Çukurova Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü ile ortaklaşa gerçekleştirdiğimiz, 16 uzman tadımcının 3 şehirde sürdürdüğü çalışmalar sonucunda ortaya çıkan Rakı Duyusal Çemberi, rakının duyusal özellik ve karakteristiklerinin tanımlanmış, kategorize edilmiş halidir. Bu çember duyusal değerlendirme yapacak kişileri bilgilendiren bir sözlüktür. Rakı Duyusal Çemberi, içten dışa doğru ya da dıştan içe doğru takip edilebilen 4 katmandan oluşur. En içte bulunan katmanda, duyusal tanımlayıcıların hammadde ve üretim yönteminden gelen temel kaynaklarını gösteren 4 temel sınıf olarak anason, suma, olgunlaştırma ve imbik distilasyonu bulunur. Bu 4 temel sınıf ikinci katmanda tanımlanmış olan duyusal tanımlayıcıların kaynağıdır. İçten ikinci katmanda merkezdeki 4 temel sınıfın karakterine göre tecrübe edilebileceği duyusal analiz noktaları olan görünüm, aroma, tat ve ağız hissi ana kategorileri bulunur. İçten üçüncü katman ise ardından gelen detaylı tanımlayıcıların ana ailelerini sınıflandırır. Bunlar; baharatımsı, anason, tatlımsı, reçinemsi, çiçeksi, meyvemsi gibi ailelerdir. Son olarak da en dışta bulunan çember bize rakıyı duyusal olarak değerlendirirken karşılaştığımız spesifik duyusal tanımlayıcıları listeler.