23 Ağustos 2021
Ernst & Young Türkiye Girişimci Kadın Liderler Programı'nın 2021 dönemi başvuru süreci devam ediyor. Vizyon sahibi girişimci kadınların iş dünyasında yükselmeleri ve küresel pazarda rekabet edebilmelerini desteklemek amacıyla yürütülen programa seçilen girişimciler; EY'nin desteğiyle bedelsiz olarak eğitim, iş geliştirme, mentorluk ve networking (ağ oluşturma) desteği alıyor.
Uluslararası denetim ve danışmanlık şirketi EY'nin küresel çapta düzenlediği ve bu yıl 14'üncü yılını kutlayan Girişimci Kadın Liderler Programı (EY Entrepreneurial Winning Women Programı), Türkiye'de bu yıl beşinci kez düzenleniyor. Programın ilk dört yılında 40
kadın girişimciye destek veren EY Türkiye; bu yıl da işini büyütme hedefi, tutkusu ve potansiyeli olan kadın girişimcileri destekleyerek, girişimci kadınları uluslararası pazarlarda etkin faaliyet göstermeye ve rekabet etmeye hazırlamayı amaçlıyor.
Bu yıl Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgesi genelinde, online olarak düzenlenecek EY Girişimci Kadın Liderler Programı'nın 2021 dönem başvuruları 31 Ağustos 2021 tarihinde sona erecek. EY Türkiye, başvurular arasından bağımsız bir jürinin seçeceği ve kriterlere uygun olan kadın girişimcilere ücretsiz eğitim verecek ve kadın girişimcilere şirketlerini büyütmek için ihtiyaç duydukları alanlarda destek sunacak. Program kadın girişimcilerin; iş dünyasının başarılı yöneticilerinin bilgi ve deneyimlerinden yararlanabilecekleri bir ağa katılmalarına, şirketlerini ciro ve istihdam anlamında büyütmelerine imkan sağlayacak.
Türkiye'nin en iyi girişimcileri ve yüksek büyüme göstermiş şirket liderlerinin de dahil olduğu seçkin bir ağa katılma imkanı, güncel sektör haberleri, araştırmalar, işletme stratejileri ve uygulamaları hakkında bilgi alışverişi ile bilgi birikimini artırma fırsatı; ortaklıkları, stratejik iş birliklerini, yeni müşteri ve tedarikçiler ile muhtemel sermaye
kaynaklarını keşfetme olanağı, üst düzey danışmanlar ve tanınmış girişimcilerle diyaloglar kurarak yöneticilik ve işletme becerilerini geliştirme imkanı; liderlik becerilerini geliştirebilmeleri için EY yöneticilerinden bire bir koçluk ve mentorluk desteği; kendilerinin ve şirketlerinin kurumsal yöneticiler, yatırımcılar ve medya karşısındaki görünürlüğünü artırma olanağı. Kimler katılabilir?
EY Girişimci Kadın Liderler Programına katılmak isteyen kadın girişimcinin şirkette en az yüzde 25 hisse sahibi olması ve ana karar vericiler arasında yer alması gerekiyor. Ayrıca şirketinin Türkiye merkezli, en az üç yıldır faaliyette olması ve son iki yılda en az yıllık 3 milyon TL ciro elde etmiş olması şartlar arasında yer alıyor. EY Girişimci Kadın Liderler Programına başvurmak isteyen kadın girişimciler,
31 Ağustos 2021 tarihine kadar www.ey.com/tr_tr/ey-turkiye- girisimci-kadin-liderler-programi
web sitesi üzerinden form doldurarak başvuru yapabilecek.
Odaklanılması gereken asıl faktör fırsat eşitliği
Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, temelde ataerkil toplum yapısının bir sonucudur. O yüzden, cinsiyet eşitliğinin sağlanması için öncelikle, bu yapının değiştirilmesi, zayıflatılması ve toplumu oluşturan bireylerin ataerkil kalıplardan kurtulması gereklidir. Mesela, Kathy Hochul, New York valiliğine geldiğinde, bu görevi yürütecek "ilk kadın" olmasının haber olarak öne çıkması, hep ataerkil normların bize öğrettiği düşünce şeklinin bir sonucudur. Ama aynı zamanda bu tip ilham veren başarılar, ataerkil normaların yıkılmasında önemli bir rol oynarlar. Çünkü bu tip gelişmeler bize, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda epey yol almış, kadınları başkan adaylığı ya da başkan yardımcılığına kadar en önemli görevlere seçimle taşımış bu ülkenin en önemli şehrinin bugüne kadar neden bir kadın vali tarafından yönetilmemiş olduğunu sorgulatır. Ataerkil anlayışın bize sorgulamadan kabul ettirmiş olduğu bu tip normlar yüzünden, toplumsal cinsiyet dengesinin aslında bir insan hakları sorunu oldugunu atlarız.
Dünyada ve özellikle ülkemizde kadın hakları konusunda ilerlemek ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldırmak için atılması gereken çok adım var. Bu gerçek bizim cesaretimizi kırmaktan çok, kararlılığımızı artırıyor. Bununla birlikte, son yıllarda iş dünyasının toplumsal cinsiyet dengesine bakışı gittikçe değişiyor ve asıl
odaklanılması gereken faktörün fırsat eşitliğini sağlamak olduğu iyice öne çıkıyor. Mesela kadının ekonomik hayata ve üretime katılmaması, kamusal alanda olması gerektiği yerde olmaması ile ülkemizin orta gelir tuzağından bir türlü kurtulamaması birbiriyle ilişkili. Yani kadınların fırsat eşitliğine sahip olmaması, ülke olarak hepimizin dünya arenasında fırsat eşitsizliğine sahip olmamıza yol açıyor. Kadınların iş hayatında haklarını almaları ve erkeklerle eşit fırsatlara ulaşmaları, toplumda özgürlüğü artırmanın, yoksulluğun kökünü kazımanın, sürdürülebilir bir kalkınma yaratmanın ve iyi yönetim oluşturmanın temelidir.
Bu noktada, gerek birey gerek iş dünyasından profesyoneller olarak çevremize ve gelecek nesillere örnek bir duruş sergilemek önemli. İş hayatında "üretime katılma" hakkının cinsiyetten bağımsız, her birey için eşit olmasını sağlamak adına gidilmesi gereken çok mesafe var. Bu amaca ulaşılması için söylemden eyleme geçmeli ve Yanındayız gibi sivil toplum kuruluşlarının sayısını artırmalıyız. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için zihniyet ve davranış değişikliğini yaratma hedefiyle çalışan bütün oluşumları desteklemeliyiz. Kadınların toplumsal ve ekonomik hayattaki varlığının güçlenmesi, işgücüne katılım oranının artması, erkek egemen olarak görülen iş dallarında sayılarının artırılması ve üst yönetimde dengeli temsil edilmeleri, fırsat eşitliğinin sürdürülebilirliği ile yakından ilgili. Fırsat eşitliğinin garantisi ise adalet ve şeffaflık. Bir gün cinsiyet dengesini tam eşitlik noktasında sağlayarak, kadın ya da erkek olmayı değil sadece insan olmayı kutlayacağımız günlerin umuduyla...