29 Eylül 2023
Necla Dalan
Doğu Anadolu, şarabın anavatanı olarak biliniyor. Bölgede bağcılık ve şarapçılığın geçmişi 10 bin yıl öncesine dayanıyor. Öküzgözü ve Diyarbakır’a özgü olan Boğazkere’nin yetiştiği Elazığ, bu anlamda önemli bir şehir. Bu hafta başında Elazığ’da bağbozumuna katıldım. Mey | Diageo Genel Müdürü Levent Kömür bizi Alpagut bağlarında ağırladı. Şehir merkezindeki şarap fabrikasını gezdik, ürünler hakkında bilgi aldık. International Wine and Spirits Academy (IWSA) Müdürü Ayça Budak, Mey I Diageo – Kayra Pazarlama Müdürü Emir Onar ile Kayra Şarapları Üretim Müdürü Murat Üner şarabın tarihçesinden yeni ürünlere birçok konuda bilgi verdi. Kayra Şarapları’ndan Önolog Daniel O’Donnell da Mey I Diageo ekibindeki isimlerdendi. Levent Kömür, O’Donnell’ı göreceği için çok mutluydu. Öğrendik ki O’Donnell, çok ciddi bir rahatsızlık geçirdikten sonra yeniden Elazığ’a gelmiş. Levent Kömür ile O’Donnell’ın buluşması görülmeye değerdi.
“Üreticinin birlik olması, tüketicinin talep etmesi lazım”
Levent Kömür, her zamanki gibi net rakamlar ve mesajlarla sektörü ve faaliyetlerini anlattı. Ama ben size birlik mesajları ve yerel şarap üreticilerine verdikleri desteği anlatacağım… Sektördeki bütün paydaşlara çok önemli görevler düştüğünü vurgulayan Kömür, şöyle devam etti:
“Şarapta en büyük iş üreticilere düşüyor. Üreticilerin çok daha değişik hareket etmesi, daha birlik olması lazım. İtalya’ya gittiğinizde Şili, Fransız şarabı bulamazsınız. Dünyada İtalyan şarabı varsa pizza olduğu için var. Bizde de üreticinin de tüketicinin de restoranın da ısrar etmesi lazım ki topraklarımızdaki bağların yüzde 3’ünden değil dünyada olduğu gibi yüzde 57’sinden şarap yapılsın. Bir kilo üzümü ihraç ettiğinizde ihracat değeri 80 sent. Bir kilo kuru üzümü ihraç ettiğinizde 1,7 dolar, bir litre şarabı ihraç ettiğinizde 3 dolar, 1 litre rakı ihraç ettiğinizde 5.2 dolar. Türkiye’nin kilogram başı ihracatı ise 1 dolar civarında… Dolayısıyla üreticinin birlik olması lazım, tüketicinin talep etmesi lazım, satanların şaraplarımızı tercih etmesi lazım. Reaksiyondan proaksiyona geçmemiz lazım.”
Elazığ’daki diğer şarap üreticilerine de değinen Kömür, “Kuzeybağlar, Eskibağlar komşumuzdur. Komşu komşunun külüne muhtaçtır diyoruz. Bağ yatırımı olanları desteklemeye çalışıyoruz. Birbirimizi motive edeceğiz, birbirimize kucak açacağız. Çünkü birlik olup ilerlememiz lazım” dedi.
Şarapçılıkta şirketin başka önemli iş birlikleri de var. Kayra Old Vine Semillion Projesi bunlardan biri. Trakya’da Güzelköy’de sürdürülebilir tarım projesiyle bağcılar desteklendi ve şarap üretildi.
Murat Üner’in verdiği bilgiye göre yakın zamanda Şırnak’ta Süryani köyü Midin’den, 150 yıllık bağlardan alınan Karkuş üzümlerinden yapılan yeni şarap tüketicinin beğenisine sunulacak. Murat Üner, “Unutulmuş ürünlere, bölge ve çiftçilere destek veren projelerimiz var. Midin Şarapçılık’tan Karkuş üzümü aldık. Ben Karkuş’a Albino Boğazkere diyorum. Natürel bir şarap üretelim dedik. Bu bizim dayanışma şarabımız olacak. Nitekim bizden sonra Midin’de daha fazla üzüm isteyenler olmuş. Yine bu yıl Mersin Mut’tan aldığımız Patkara üzümü var. Onu da şaraba dönüştüreceğiz” bilgisini verdi.
Üç tane Yeni Zelanda kaybettik!
Mey | Diageo, 650 sözleşmeli çiftçiden, yılda ortalama 7 bin ile 10 bin ton arasında alım yapıyor. Elazığ Şarap Üretim Tesisi, 1942’de kurulmuş. Öküzgözü ve Boğazkere’yi yerinde işleyebilen tek üretim tesisi ve yılda 6,2 milyon litre üretim kapasitesine sahip. Tarım Bakanlığı ve TÜİK verilerine göre Türkiye’de geçen yıl 4,2 milyon ton üzüm üretildi. Üretilen üzümün %51’i sofralık. Türkiye, şu anda dünyanın 5’inci büyük bağ alanına sahip ülkesi ancak üretilen üzümün yalnızca yüzde 3’ü şarap yapımına ayrılıyor. Ocak-Ağustos 2023 Nielsen verilerine göre, Türkiye toplam alkollü içecek pazarı 719 milyon litre. Şarap pazarı 40 milyon, distile içki pazarı 47 milyon litre. Kişi başına şarap tüketimi ise yılda 1 litre civarında. Levent Kömür, “Türkiye’de 400 bin hektar civarında bir alanda üzüm üretimi yapılıyor. 2004 yılında bu rakam 520 bindi. 2021’de 390 bine geriledi. Yeni Zelanda’nın bağ alanı 40 bin. Ama onlar bizim 290 katımız şarap ihraç ediyorlar. Yani biz üç tane Yeni Zelanda kaybettik. Niye kaybettik? Hastalık oldu, yerine yenisi dikilmedi. Göç çok, işçi yok, şaraplık üzüme devlet desteği yok” diye konuştu.
Bağda kadınlar anlatılanı dinliyor, daha yetenekliler
“Çiftçinin halinden anlıyoruz, çünkü biz de çiftçiyiz” diyen Levent Kömür’den bazı satır başları şöyle:
* Türkiye’nin en doğusundaki ve en batısındaki şarap bağları bizim. Nerede gerekiyorsa yatırım yapmaya, istihdam sağlamaya devam edeceğiz.
* Şarköy ve Elazığ’daki bağlarımızda çalışanların yüzde 85’i kadın. Bağ bozumu döneminde bu oran yüzde 90’lara kadar çıkıyor. Eşit işe eşit ücret uygulamasını bağlarımızda da uyguluyoruz. Kadınlar da erkeklerle aynı yevmiyeyi alıyor. Ayrıca Şarköy, Elazığ ve Alaşehir’deki işçilerimizin kendi bağları da var.
* Kadınlar bağda daha yetenekli. Anlatılanı dinliyor ve bir daha söylemeye gerek kalmıyor.
* Şirket olarak yıllık 2 milyar TL’lik hammadde (Üzüm, buğday, anason) alıyoruz. Yüzde 99 yerli ürün kullanıyoruz.