8 Mart Dünya Kadınlar Günü Ropörtajı-Tuğba Barutçuoğlu

08 Mart 2024

MEY|DIAGEO HUKUK DİREKTÖRÜ TUĞBA BARUTÇUOĞLU

Kariyerinizdeki “Evet, başardım” dediğiniz ilk anı paylaşabilir misiniz?

Dört yıllık hukuk eğitimi ve takip eden zorunlu avukatlık stajı sonrası, cübbemi giyip adliyenin kapısından avukat kimlik kartımla ilk giriş yaptığımda gelen “başardım” hissi ilk andı diyebilirim. Adliye koridorlarından duruşma salonuna doğru hızla yürürken, etekleri hava doldukça uçuşan cübbenin de verdiği kuvvetle, her sorunu çözmeye kadir bir özgüvenle doluydum. Sonrasında kazanılan davalar, başarıyla teslim edilen projeler, yüksek değerli sözleşmeler, alınan ruhsatlar, tahsilatlar… Her “başardım” hissi, hemen sonrasında başarmak için koyduğum yeni hedeflerin gölgesinde kaldı. Başardığımı düşündüğüm an hissettiğim duygu “haz”… Aslında o kadar geçici ki. “Ne büyük bir dava kazandım” diye haftalarca anlatmıyorsun mesela… Ama uyguladığın strateji, savunma ve taktikleri hafızana kazıyor, yeri geldiğinde tekrar deniyor ve süreç içerisinde elde ettiğin iyi-kötü her tecrübeyi üst üste koyarak yeni zorlukların peşine, bu sefer daha donanımlı şekilde düşüyorsun. Özetle; başarma yolculuğu, her türlü sancısına rağmen, öğrettikleri ve kattıklarıyla başarma anının kendisinin verdiği hazdan çok daha değerli ve uzun süreli oluyor.  

Bu başarıya ulaşmak için attığınız adımlardan bahsedebilir misiniz? Bir rol modeliniz var mıydı?

Her neyi başarma gayesinde olursak olalım; doğru planlama, disiplin ve istekle yürüdüğümüz her yol başarıyla kesişiyor diye düşünüyorum; kimi zaman ulaştığın hedef, kimi zamansa bu yolda elde ettiğin deneyim ve öğrenimler sebebiyle… Yeni yetkinlikler için mümkün oldukça kendime yatırım yaptım ve yapmaya devam ediyorum. Hayatta fırsatların ne zaman kapımızı çalacağı belli olmuyor ama kapı her an çalacakmış gibi olabildiğince donanımlı şekilde yeni serüvenlere hazır olmak gerekiyor.

Rol model konusunda ise “bir rol modelim oldu” diyemem ama karşıma çıkan herkesten ve yaşanan her durumdan almam gereken dersi almakla ilgili bir gayretim hep vardır.  

Sizce gençler liderlik yolculuklarında kendilerine bir rol model bulmalı mı? Bunun için önerileriniz neler?

Kendileri için en iyi olanı yine gençler deneyimleyerek bulacaklardır, şüphesiz. Ne istedikleri konusunda net olmaları ve taleplerini cesurca dile getirmeleri, çevreye duyarlılıkları ve daha birçok konuda gençlere gıpta ediyorum. İlgi duydukları, gelişmek istedikleri alanlarda ilham aldıkları liderlerin deneyimlerinden faydalabilecekleri projelere dahil olmalarını, ilgi alanlarına giren dernek, platform vb. topluluklarda aktif görev alarak hem network’lerini geliştirmelerini hem de bu çeşitliliklerden beslenmelerini tavsiye ederim. 

Hayatın bizlere getirdiği, annelik-babalık gibi doğal sorumluluklar da oluyor iş hayatı dışında. İş ve özel hayat dengenizi sağlamak için nasıl bir yol izliyorsunuz?

Esnek çalışma saatleri günü programlama imkanıyla rahatlık ve konfor getirirken, özel hayatımıza ait zamanların da aynı şekilde esnemesine sebep oldu. Hayatımızdaki bu dönüşümü, aile ve sosyal çevre için ayırdığımız zamanı sahiplenerek ve bu konudaki gayretimizle çevremize örnek olarak teşvik etmemiz gerekiyor. Diğer yandan; önem ve önceliklerimizi belirleyip, delegasyon imkanlarımızı da en doğru şekilde kullanmamız altın anahtar! 

Kendinizi nasıl sürekli geliştiriyorsunuz ve nasıl güncel kalıyorsunuz? Bu konuda gelecek nesillere önerileriniz neler?

İlk adım, ilgi alanını keşif! Sonrasında bu alanlardaki liderler, dernek veya platformlarla yakın çalışmak… Gelecek nesillere, diğerlerinin tecrübelerinden öğrenirken keyif aldıkları topluluklarla alışveriş içerisinde kalmalarını ve kendi network’lerini oluşturmalarını öneriyorum. 

Sektörünüzde ve sizin liderlik ettiğiniz alanlarda erkek egemen bir yapı olduğunu görüyoruz. Bu noktada daha eşit yarınlar için, yani toplumsal cinsiyet dengesini sağlamak adına, sizce birey olarak bizlere ve iş dünyasına nasıl görevler düşüyor?

Mey|Diageo olarak, özellikle ekosistemimizde cinsiyet eşitliğine fırsat açan uygulamalara liderlik ediyoruz. Bu konudaki farkındalığı artırmakla birlikte; sahadaki kadın çalışan sayımızı artırmaktan tedarikçi çeşitliliğimizi, kadın tedarikçi sayımızı artırmaya kadar birçok sayısal hedefimiz de var. Çeşitliliğimizin sağladığı güçten besleniyor, şirket uygulama ve politikalarımızla toplumsal cinsiyet dengesini teşvik ediyoruz.

Toplumsal cinsiyet dengesi çocuklarla başlar. Ben birey olarak oğlumu tarafsız ve adaletli şekilde yetiştirmeye, eril baskılara karşı korumaya çalışırken; kadınların iş hayatına dahil olmasını destekleyen sivil toplum kuruluşlarına da destek oluyorum.